PAYLAŞ

Sigortacı Gazetesi' nin "Maden sigortası hem sigortayı sevdiriyor hem hayat kurtarıyor" Başlıklı Haberi

Maden sigortası hem sigortayı sevdiriyor hem hayat kurtarıyor

 Maden sigortası hem sigortayı sevdiriyor hem hayat kurtarıyor

Sigortacılık geliştikçe, sigortacının sorumlulukları da genişliyor. Geçmişte sadece meydana gelen hasarı telafi etmek odağında çalışan sigorta şirketleri, riskli alanlardaki zorunlu sigortalar ve duyarlı sigortacılık anlayışıyla beraber sigorta hizmeti verdikleri sistemleri denetleyen ve iyileştiren bir yapıya bürünüyor. Bunun ülkemizdeki en iyi örneklerinden biri de zorunlu maden sigortaları.

Bundan 7 yıl önce, Soma ve Ermenek’te Türkiye tarihindeki en acı iş trajedilerden ikisine tanık olduk. Ülkeyi yasa boğan bu olaylar büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Tartışmalar sonrasında kamu, özel sektör tarafından yapılan kontrol ve denetimlerdeki eksik noktaların giderilmesi, madencilik sektöründe denetimlerin sıkılaşması, önlemlerin kalitesinin artırılması için sigorta sektörüne önemli bir görev verdi ve madencilikte gelişmiş ülkelerdeki gibi sigorta enstrümanı kullanılması iradesi ortaya koydu. 2015 yılında uygulamaya giren bu yöntemle beraber yer altı madenleri ve yer üstü kömür madenlerinde sigorta yaptırılması zorunlu kılındı.

SİGORTACIONAYI GEREKİYOR

Zorunlu deprem sigortası yapılması için bölgede sigorta şirketlerinin görevlendirdiği tecrübeli eksperlerce bir risk değerlendirilmesi yapılması gerekiyor. Madencilik işletmesinde yapılan risk incelemesinde olumlu sonuç alamayan maden şirketleri sigorta şemsiyesi altına giremiyor. Bunun da kurum için önemli sonuçları oluyor. En başta, denetimlerden geçemeyen madenlere lisans verilmiyor. Eğer maden önceki denetimlerden geçip lisans almaya hak kazandıysa ve takip eden rutin denetimlerde onay alamazsa, elindeki lisans yine de iptal ediliyor.

Zorunlu maden sigortası olarak bilinen "Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası” sigortacılık için son derece önemli bir ürün. Bunu nedeniyse branştaki prim hacmi değil. Toplam 533 canlı poliçenin bulunduğu branşta 40 milyon liraya yakın prim üretiliyor. 2019 sonunda 39 milyon 266 bin liralık üretim yapılırken 2020’nin 10 aylık rakamlarına göre branştaki toplam üretim 30 milyon 700 bin liraya ulaşmış. Bu üretiminin %76’sı acente üzerinden gerçekleştiriliyor. Diğer branşlara bakılacak olursa hem potansiyeli hem de mevcut üretimi açısından rakamlar etkileyici değil. Aynı zamanda sektörde maden sigortası kesen şirket sayısı da çok yüksek değil. Türkiye Sigorta Birliği’nin rakamlarına göre 2020 yılında sadece 12 şirket maden sigortası kesmiş. Bunlar arasında poliçe sayısı 2 basamaklı olan sadece 2, 3 basamaklı olan sadece bir şirket bulunuyor.

SİGORTACININDENETLEME ROLÜ

Bu sigortanın dikkat edilmesi gereken tarafı sigorta sektörüne yüklemiş olduğu anlam. Bu tarz ürünler sigorta sektörünü hasarı ödeyen, reaktif rolünden ziyade hasarın gerçekleşmesini engelleyen bir pozisyona getiriyor. Geçtiğimiz aylarda sayfalarımızda yer verdiğimiz uluslararası araştırmalar da sigorta sektörünün orta ve uzun gelecekte gerçekleşen hasarı telafi etme görevinin ikinci plana düşeceğini ve hasarı önleme fonksiyonunun öncelik kazanacağını gösteriyor. Zorunlu maden sigortasında ortaya çıkan tablo, böyle bir ürünün faydalarını tartışmasız bir şekilde ortaya koyuyor. 2015 yılında yürürlüğe giren uygulamadan sonra, alınan son verilere göre 2018 – 2019 yıllarını kapsayan 2 yıllık süre içerisinde maden kazalarında %58 oranında bir düşüş yaşandı. Bunun yanında zorunlu maden sigortalarının maden işletmelerinde evrak düzenine kadar büyük bir pozitif yönlü değişime vesile olduğu belirtiliyor.

DÜZENLEME "KAMU AÇISINDAN YARARLI”

Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası, 26 Ocak 2015 tarihli ve 2015/7249 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile zorunlu hale getirildi. Karar, Bakanlar Kurulu tarafından Sigortacılık Kanunun 13. maddesinde yer alan "Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli gördüğü hallerde zorunlu sigortalar ihdas edebilir” hükmüne dayanarak alındı. Zorunlu maden sigortasıyla ilgili talimat ve tarifeler ise 6 Mayıs 2015 yılında 29347 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı. Genel şartların hazırlanması ve yayınlanması ise ağustos ayının sonlarını buldu. Hazine Müsteşarlığı, 27 Ağustos 2015 tarihinde Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarını yayınlayarak maden sigortalarıyla ilgili çalışmayı tamamladı.

6 AYDA BİR İNCELEME YAPILIYOR

Zorunlu maden sigortası sadece maden kazası sonunda oluşacak zararları teminat altına almıyor, aynı zamanda sigortalanacak maden işletmelerinin risk incelemesinin de sigortacılar tarafından görevlendiren uzmanlar tarafından gerçekleştirilmesini sağlıyor. Buna göre sigorta poliçesi düzenlenmeden önce maden işletmesinde eksperler aracılığıyla risk incelemesi yapılıyor. Poliçe başlangıcından lisansın devam etmesi için yılda 4 defa olmak üzere bu risk incelemesi tekrar ediliyor. İncelemeyi ise en az 3 yıllık maden tecrübesi olan eksperler ve maden mühendisleri yapabiliyor. 2020 yılında bu yazının kaleme alındığı tarihe kadar yapılan yeni maden müracaatlarının 1.185’i bulduğunu belirtmek gerekiyor.

İNŞAAT SİGORTASINDA DA BENZER BİR MODEL UYGULANABİLİR

Maden riskli bir sektör olsa da, toplam rakamlara bakıldığında inşaat sektöründe can kayıpları ve yaralanmalar çok yüksek seviyelerde. Maden sigortasının sektörde aracılık ettiği değişime bakıldığında, inşaat sektörü için de benzer bir uygulamanın devreye girmesinin pek çok avantaj getirebileceğini düşünmek mümkün. Maden kazalarında can kaybının genelde büyük boyutlarda gerçekleşmesi, bu alanda meydana gelen sorunların inşaat kazalarından daha fazla göz önünde olmasına sebep oluyor.

ZORUNLU MADEN SİGORTASINI KİMLER YAPTIRMAK ZORUNDA?

Yer altı madenciliği ve hem yer altı hem de yer üstü kömür madenciliği faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, madencilik faaliyetlerinin icrası esnasında meydana gelebilecek kazalara karşı güvence olarak tesislerinde istihdam ettikleri, üretim ve üretim hazırlığı faaliyetinde bulunan personellerine Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası yaptırmak zorunda. Yer üstündeki madenlerde ise kömür madenleri dışarıda bırakıldığı durumda bir zorunluluk bulunmuyor.

2015 YILINDAN GÜNÜMÜZE "MADEN SİGORTASI”

(Sigorta Bilgi Merkezi verilerine göre)

• Yaklaşık olarak 2000 maden işletmesi için4 bin 211ayrı maden risk inceleme heyeti görevlendirildi ve bu heyetler başarı denetimleri başarı ile yerine getirdi,

• Gerçekleştirilen risk inceleme uygulamaları sonucunda172maden işletmesi lisans alamadı,

• Raporlamalar sonucunda219adet maden işletmesi yüksek riskli bulundu,

• Yine uygulamanın yürürlüğe girmesi ile gerçekleştirilen risk inceleme uygulamaları sonucunda hazırlanan raporlar ile159adet maden işletmesinin koşullarında iyileştirme sağlandı.

RİSK DENETİM UYGULAMASINDA YAŞANAN SORUNLAR

Türkiye Sigorta Eksperleri Derneği’nden aldığımız bilgilere göre zorunlu maden sigortası kapsamında yapılan risk denetimlerinde ortaya çıkabilen en yaygın sorunlar aşağıdaki şekilde sıralanıyor:

• Risk inceleme heyetlerindeki iş güvenliği uzmanı ve maden mühendisi kişilerin parametrik atama ve performans kriterlerinin oluşturulmamış olmaması nedeniyle yaşanan sorunlar,

• Zaman zaman komitelerde bulunan maden mühendisi ve İSG Uzmanlarının bu işi münhasıran yapan insanlar olmaması nedeni ile komitelerin oluşturulmasında yaşanan sorunlar,

• Mühendislerin uzmanlık alanlarının sınıflandırılmaması nedeni ile atama yapılan madenler ile ilgili tecrübe eksikliklerinden kaynaklanan sorunlar,

• Maden işletmesi bilgilerinin hatalı ve yetersiz aktarılması ve/veya sigorta şirketi veya sigorta acentesi yetkilisinin iletişim bilgilerinin hiç olmaması sebebiyle yaşanan iletişim sorunları,

• Risk inceleme heyetlerince tanzim edilen denetim raporlarının eş zamanlı olarak Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile paylaşılıyor olmasına rağmen, bu kurumların raporlarının ve maden işletmesinin resmi kayıtlardaki işçi sayısının bilinmemesi nedeniyle oluşan sorunlar,

• Risk inceleme raporları atanan komite tarafından, içeriği Hazine Müsteşarlığınca ve SEİK tarafından belirlenen formatta manuel olarak hazırlandıktan sonra Sigorta Bilgi Merkezine (SBM) yüklenmekte bu şekilde manuel ortamda düzenlenen raporlar parametrik bir yapıya sahip olmaması nedeniyle istatistiki verilerin alınamaması, talebe konu maden işletmesinin ruhsat sahası koordinatlarının teyit edilememesi, maden işletmesinin MAPEG’e sunmuş olduğu üretim projesi ile sahada uygulanan çalışmaların uyumunun karşılıklı incelenememesi nedeniyle oluşan sorunlar,

• Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Tarife, Talimat ve Tebliği ile Hazine Müsteşarlığınca yayınlanan 2015/53 sayılı Genelge çerçevesinde risk incelemesinde görev alan sigorta eksperleri ile Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinin 18. maddesi kapsamında komitede yer alan iş güvenliği uzmanı ve maden mühendisinin ücretleri düzenleme altına alınmış ancak 2015 yılından bu zamana kadar (6 yıl) ekspertiz ücretlerine herhangi bir atış yapılmaması, eksper ücret ödemelerinde anılan mevzuat hükümlerine aykırı olarak ilgili sigorta kuruluşlarınca kesinti uygulanması, mevzuatta yer altı maden işletmeleri ile yer üstü kömür işletmelerinin ekspertiz süreçleri birbirinden farklı olsa da, harcanan zaman ve alınan risk açısından değerlendirilmeden farklı kategori ve ücrette değerlendirilmesi nedeniyle oluşan maddi nitelikli sorunlar,

• Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Tarife, Talimat ve Tebliği 10 ve altında işçi çalıştıran maden işletmeleri için 2 kişiden oluşan risk inceleme heyeti; 11 ve üstü sayıda işçi çalıştıran maden işletmeleri için de 4 kişiden oluşan risk inceleme komitesi oluşturulmasını düzenleme altına almıştır. Risk inceleme heyetinde görevlendirilen sigorta eksperinden biri komite başkanı, diğerleri ise üye sıfatı ile komitede yer almaktadır. Komitelerin karar alma, çalışma vb. işleyiş ve usullerine ilişkin bir düzenleme olmaması nedeniyle yaşanan sorunlar,

• Maden risk inceleme sürecinde görev alacak sigorta eksperlerine zorunlu teorik ve uygulamalı eğitimler en son 2015 yılında verilmiş olup üzerinden geçen zamana ve mevzuatlarda yaşanan değişikliklere rağmen yenileme eğitimleri yapılamaması nedeniyle yaşanan sorunlar,

• 2015 yılından bu zamana kadar sigorta primi ve teminat bedellerinde bir değişiklik yapılmamış olması sebebi ile 2015 yılında verilen ferdi kaza poliçesi primi, ölüm, sakatlanma teminat limitleri günümüz gereklerinin çok altında kalmıştır. Teminat bedelleri ve primlerde güncelleme yapılmamış olması nedeniyle yaşanan sorunlar,

• Pandemi nedeni ile birçok insanın bir arada çalıştığı ocak ortamında salgından korunma şartlarının zorluğu ve şehirler arasında ulaşımda yaşanan sorunlar,

• Az sayıda çalışanı bulunan işletmelerin sigortalanmasında komite masraflarının poliçe toplam primini geçmesi nedeni ile küçük işletmelerin sigortalanmasında sigorta şirketleri açısından yaşanan sorunlar

• Tüm bunların yanı sıra işletmelerin denetimleri sonucu elde edilen verilerin parametrik bir yapıya dönüştürülememesi ile denetim sürecinin ve içeriğinin işletmenin risk ölçeğini (az-orta-yüksek) belirleyecek unsurları taşımamasını da önemli bir sorun olarak görülüyor.


Türkiye Madenciler Derneği Danışmanı Yüksel Cankurtaran:Madencilik sektörü artık sigortaya olumlu bakıyor

"Soma ve Ermenek’te yaşanan maden kazalarından sonra yaşanan sorunlar, madencilik sektörünün maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortasına olumlu bakmasına vesile olmuş, kendilerini daha güvenli, sürdürülebilir ve öngörülebilir işletmecilik yapılması ortamı sağlanmıştır.”

Maden sektöründe faaliyetlerde bulunan en önemli kuruluşlardan biri Türkiye Madenciler Derneği. Zorunlu maden sigortasıyla ilgili sorularımızı cevaplandıran Türkiye Madenciler Derneği Danışmanı Yüksel Cankurtaran, Soma ve Ermenek’te yaşanan maden kazalarından sonra yaşanan sorunların neticesinde madencilik sektörünün maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortasına olumlu baktığını ifade etti. "Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Tarife ve Talimatı Tebliğine göre; yer altı ve yer üstü kömür madenciliği, kömür dışındaki yer altı madenciliği faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu faaliyetlerin yapılması esnasında meydana gelebilecek kazalar sonucu tesislerinde istihdam ettikleri, üretim ve üretim hazırlığı faaliyetinde bulunan personeli için sigorta poliçesi yaptırmak zorundadırlar” diyerek maden sigortası kapsamında bulunan işletmeleri netleştiren Cankurtaran, 2019 yılı sonu itibarıyla tüm maden grupları dahil olmak üzere maden sektöründe yaklaşık 6 bin 200 işyerinin faaliyet gösterdiğini söyledi. Cankurtaran, bunların içinde maden ferdi kaza sigortasını yaptırmak zorunda olan maden işyeri sayısının 2019 yılı sonu itibarıyla yer altı ve yer üstü kömür madenciliğinde 443, kömür dışındaki yer altı madenciliği faaliyetlerinde ise 363 olmak üzere toplam 806 olduğu bilgisini verdi.

BAŞLARDA YADIRGANDI

Cankurtaran, sigortanın süreçlere olan etkilerini de şu sözlerle değerlendirdi: "Bilindiği gibi, büyük maden kazaları genellikle yeraltı kömür ocaklarında olmaktadır. Soma ve Ermenek’te yaşanan kazalardan sonra yaşanan sıkıntılar nedeniyle getirilen zorunlu maden ferdi kaza sigortası uygulaması ile ilgili denetimler, 2015’den bu yana yapılmaktadır. Bu sürecin başında bu denetimler sektör tarafından yadırganırken şimdilerde olağan hale gelmiştir. Denetimlerin kaliteyi artırdığı kuşkusuzdur. Denetimler sonucu olumsuzluk tespit edilen işyerlerinde faaliyetler durdurulmaktadır.” Soma ve Ermenek’te yaşanan maden kazalarının sigorta sektörüne bakışı değiştirdiğini de belirten Cankurtaran, zorunlu sigortanın etkileri hakkında, "Madencilik sektörünün maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortasına olumlu bakmasına vesile olmuş, kendilerini daha güvenli ve öngörülebilir işletmecilik yapılması ortamı sağlanmıştır” dedi.

"BU SÜRECİN BAŞINDA BU DENETİMLER SEKTÖR TARAFINDAN YADIRGANIRKEN ŞİMDİLERDE OLAĞAN HALE GELMİŞTİR”


TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi (SEİK) ve Türkiye Sigorta Eksperleri Derneği (TÜSED) Başkanı Ahmet Nedim Erdem:Kazalardaki düşüş sigortaya bakışı değiştirdi

"Zorunlu olması gereken yatırımların maliyeti açısından bir takım zorluklarla karşılaşsak da sektörün bu değişiklikler sonrasında yaşamış oldukları kaza ve ölüm sayılarının geçmiş dönemlerle kıyas kabul etmeyecek bir şekilde azalması sonucu işletmelerin denetime olan bakış açıları değişmiş ve başta yaşanan zorluklar da nispeten azalmıştır”

Maden ekspertizi ve maden sigortalarının işleyişi alanında en yetkin isimlerden biri de TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi (SEİK) ve Türkiye Sigorta Eksperleri Derneği (TÜSED) Başkanı Ahmet Nedim Erdem. Zorunlu maden sigortasının uygulama tarafındaki genel gözlemlerini paylaşan Erdem, "13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa/Soma’da yaşanan grizu patlaması sonrası 301 maden işçisinin, 28 Ekim 2014 tarihinde de Karaman/Ermenek’te yaşanan su baskını sonrası 18 maden işçisinin ölümü ile sonuçlanan maden kazaları ülkemizde madencilik faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliği konularının yeniden sorgulanmasına neden olmuştur.

Yüreklerimizde sızısı henüz geçmeyen Soma ve Ermenek faciaları sonucunda ortaya çıkan Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza (MÇZFK) sigortasının sektörün genişlemesi ve insanımızın sigortayla tanışmasının yolunu açmasının yanı sıra, oluşan bu iş kazaları sonrasında maden emekçilerinin geride kalan acılı yakınlarına bir can suyu olması açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz” diyerek sözlerine başladı.

‘MİLLİ BİR GÖREV’

"2015 yılı öncesinde bir maden işletmesi çalışanlarına ferdi kaza sigortası yaptırmak istese dahi maden sektörünün risk grubunun yüksek olması nedeni ile yaptıramayacağını hepimiz biliyoruz” diyen Erdem, konuyla ilgili "Fakat devletimizin kararlılığı sonucunda gerekli düzenlemelerle zorunlu hale getirmesi neticesinde sigorta şirketlerinin de önünü açarak bu poliçeyi yapabilme imkânı doğurmuştur” açıklamasında bulundu. 2015 yılından bu zamana kadar sigorta eksperlerinden oluşan risk inceleme heyetlerinin tarafsız, bağımsız üçüncü bir göz olarak yer altı tüm maden işletmeleri ile yer üstü kömür maden işletmelerinde risk denetimleri yaparak maden işletmelerinin madencilik, iş sağlığı ve güvenliği noktasında asgari sigortalanma şartlara uygun olup olmadıklarını denetlediklerini ifade eden Erdem, "Toplum güvenliği ve milletimizin menfaatinin gözetildiği bu tip süreçleri iş olarak değil mesleki sorumluluk ve milli bir görev olarak görüyoruz” dedi.

KAZA VE ÖLÜMLER AZALDI

Erdem, başta yadırganan denetleme süreçlerinin kazaların ve ölümlerin azalmasıyla beraber sektör tarafından benimsendiğini de dile getirdi: "2015 Haziran ayından bu yana açık ve kapalı kömür işletmeleri ve kapalı metal ocaklarında yapmaya başladığımız denetimlerde ilk başta, süre gelen yanlış alışkanlıkların değiştirilmesi ve ocaklarda zorunlu olması gereken yatırımların maliyeti açısından bir takım zorluklarla karşılaşsak da sektörün bu değişiklikler sonrasında yaşamış oldukları kaza ve ölüm sayılarının geçmiş dönemlerle kıyas kabul etmeyecek bir şekilde azalması sonucu işletmelerin denetime olan bakış açıları değişmiş ve başta yaşanan zorluklar da nispeten azalmıştır. 2015 yılından bu yana maden işletmelerinin geçmiş döneme kıyasla iş güvenliği açısından daha disiplinli ve daha hassas bir duruma geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.”

Yapılan denetimler maden işletmesi üzerinde baskı oluşturduğunu da vurgulayan Erdem, "MAPEG ve ÇSB ile birlikte, yıl içerisinde en az 4 kez denetime tabi olan maden işletmelerinin üretimlerini artık daha güvenli bir şekilde yaptıkları gözlemlenmektedir. Denetimler sonrasında maden kazalarında 2018 – 2019 yıllarını kapsayan 2 yıllık süre içerisinde %58 oranında bir düşüş yaşanması da sürecin olumlu sonuç verdiğinin göstergesidir” dedi.

MADEN İŞLETMELERİNİN TAMAMINDA İYİLEŞME

Denetimler sonucunda belirli kriterleri yerine getiremeyen işletmelerin akıbetini de açıklayan Erdem, "Yapılan denetimlerde SEDDK’nın hazırlamış olduğu standart formatta bir kontrol listesi kullanılmaktadır. Bu incelemelerde elde edilen veriler çerçevesinde atanan komite tarafından bir kanaate varılmakta; olumsuz kanaate varılır ise işletmeye eksiklikleri gidermeleri için azami 45 gün süre tanınmaktadır. Süre sonunda tekrar kontrol yapılmakta ve sigortalanabilirlik durumu ele alınmaktadır. Özellikle küçük ve orta ölçekli maden işletmelerinin bu denetlemelerden sonra eksiklerini hızlı bir şekilde gidermeye çalıştıkları, bu denetlemelerin sonucunda işletme yetkilileri ve çalışanlarında gerek maden alanında gerekse evrak düzeninde bir farkındalık yarattığı ve özellikle çoğu işletmedeki evrak düzeninin bu denetlemelerden sonra oluşturulduğu gözlemlenmiştir. Sektörel bazda baktığımızda maden işletmelerinin tamamına yakınında zorunlu sigortaya bağlı olarak önemli ölçüde iyileşme gözlemlenmiştir” dedi.

‘İNŞAAT SEKTÖRÜNEUYGULANABİLİR’

Son olarak, zorunlu maden sigortası poliçesinin düzenlenmeye başladığı 2015 yılından bu yana meydana gelen yaralanmalı ve ölümle sonuçlanan kaza sayılarında yaşanan büyük düşüşlerin sektörel verilere de yansıdığını belirten Erdem, "Kanundan gelen bağımsızlık ve tarafsızlık vasfımızı sektör dışından bakarak geliştirdiğimiz nesnel bakış açımızla birleştirdiğimizde; benzer denetim uygulamalarının, iş kazalarının yüksek olduğu mermer ve taş ocakları, açık/yer üstü madenleri, inşaat, kimya sektörü gibi NACE koduna göre riskli sayılan diğer iş kollarında da uygulanması gerektiğini değerlendiriyoruz” dedi. Erdem, özellikle yaralanma ve kayıp açısından madencilik sektöründen daha fazla kayba neden olan inşaat sektöründe de benzer bir uygulamanın değerlendirilmesi gerektiğini söyledi: "İnşaat sektöründe meydana gelen vakaların madencilik sektöründen daha fazla kayba neden olduğu verilere yansımaktadır. Ancak bu husus, kazaların toplu kayba neden olmaması, medyada yer almaması, kamuoyu bilinci oluşmaması gibi nedenlerle göz ardı durumunda kalmıştır. Bu nedenle başta inşaat sektörü olmak üzere diğer yer altı ve yer üstü maden ocaklarının da bu kapsamda değerlendirilmesinin gerek ülkemiz insanın iş sağlığı ve güvenliği, gerekse sigorta sektörünün penetrasyonu açısından değerlendirilmesi gerektiği inancını taşımaktayız.”


Doğa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tümer:Madenlerde ekspertiz ve denetimler sıkılaştı

"Yaklaşık 3 yılda 3 bin 600’den fazla madene komite ataması yapılıp 1000’nin üzerinde sigorta sözleşmesi düzenlenirken, bahse konu maden ocaklarının ekspertiz ve denetimleri daha sık yapıldı ve bulunan eksikliklerinin süre verilerek tamamlanması sağlandı.”

Madencilik sektöründe 2014 yılındaki Soma ve Ermenek kazalarından sonra yer altı ve yer üstü kömür madenciliği, kömürden gayri yer altı madenciliği faaliyetlerinde bulunanların sakatlanma ve ölüm teminatları ile sigorta kapsamı altına alındığını ifade eden Doğa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tümer, "Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası’nın yürürlüğe girmesinden itibaren maden sigortası ekspertizi ile madencilik faaliyetlerinde kontroller bir kat daha arttı ve geçmişte yaşanan iş kazalarının günümüz şartlarına göre önüne geçilmiş olduğu görüldü” dedi.

Söz konusu sigortanın zorunlu olarak yapılması ve maden ocaklarının bilinçlenmesi ile 2015 yılında 20 milyon lira olan sektör üretiminin 2019 yılı sonu itibarıyla 40 milyon liralık bir üretim hacmine ulaştığını belirten Tümer, "Zorunlu Maden Ferdi Kaza Sigortası yaptırılmasının, iş kazalarının önlenmesi ve sektör açısından olumlu etkileri olduğu veya olacağı aşikârdır” şeklinde konuştu.

Zorunlu maden sigortasında sigorta şirketlerinin gösterdiği performansı da değerlendiren Tümer madenlerde yapılan incelemelerin üçüncü bir göz olarak bağımsız denetlenmeyi sağlamakta olduğunu belirtti. Tümer, "Yaklaşık 3 yılda 3 bin 600’den fazla madene komite ataması yapılıp 1000’in üzerinde sigorta sözleşmesi düzenlenirken, zorunlu sigorta kapsamındaki maden ocaklarının ekspertiz ve denetimleri daha sık yapıldı ve bulunan eksikliklerinin süre verilerek tamamlanması sağlandı. Bu süreçte uygun olmayan maden ocaklarında ise Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MİGEM) bilgi paylaşımı yapılıp, üretime hazırlık ve üretime yönelik faaliyetlere izin verilmeyerek ruhsatlarının iptal edilmelerine kadar ağır cezai hükümler getirildi ve iş kazaları önlenmeye çalışıldı” diye konuştu.

‘ATAMA SÜRECİ AĞIR KALDI’

Maden sigortasında zorunluluk dönemi öncesi ve sonrasını karşılaştıran Tümer, "Resmî Gazete’de yayımlanan 06.02.2020 tarihli ve 31031 sayılı "Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Tarife ve Talimatı Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” öncesinde sigorta şirketleri kendi oluşturmuş oldukları komite ekipleriyle planlı olarak ekspertiz işlemleri sağlamaktaydı. Komite ekiplerinin sigorta şirketleri tarafından oluşturduğu ekipleri yönlendirmesiyle ekspertiz maliyetlerinde önemli derecede tasarruf sağlanıyordu” açıklamalarında bulundu. Bu tebliğ çerçevesinde komite ekiplerine sıra usulüyle atama yapılmasının sigorta sektörünü ve maden ocaklarını olumsuz yönde etkilediğini de vurgulayan Tümer, bunun nedenini atanan komitenin toplanması, iş kabulü ya da reddinin henüz istenilen hız ve doğrulukta yapılamamasına bağladı. Bu konuda Doğa Sigorta olarak aldıkları aksiyonlardan da bahseden Tümer, "Zorunlu Maden Ferdi Kaza Poliçeleri özelinde sigortalı ve acentelerimize tam bir danışmanlık hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Şirket yöneticisi arkadaşlarımızdan Hüseyin Demirci’nin yüksek lisans için "Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Mevzuatı ve Uygulamalarında İş Sağlığı ve Güvenliğin Önemi” konulu proje hazırlamış olması bizi avantajlı konuma getiriyor” dedi.

‘İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN BENZER BİR YAPI KURULABİLİR’

Benzer bir uygulamanın faydalı olacağı düşünülen yüksek riskli iş kollarını da sorduğumuz Tümer, inşaat sektöründe benzer bir yapının değer yaratabileceğini, bunun için bir havuz oluşturulabileceğini dile getirdi. Tümer, şu önerilerde bulundu: "Maalesef iş kazalarının oldukça fazla yaşandığı inşaat sektöründe de sigortalılık oranı oldukça düşük seviyelerde devam etmekte. Zorunlu inşaat ferdi kaza poliçesi gibi bir yapı oluşturulmasının sektörün üçüncü bir göz ile denetlenmesini sağlayacağından kesinlikle faydalı olacağına inanıyorum. İş kolu açısından riskin yüksek olması hasar-prim dengesini ve reasürans desteğini etkileyeceği için yine zorunlu maden ferdi kaza poliçesi ya da tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gibi havuz sistemi ile yönetilecek bir yapının kurulması sektör için daha uygulanabilir bir seçenek olacaktır.”

HABER LİNKİ: https://sigortacigazetesi.com.tr/maden-sigortasi-hem-sigortayi-sevdiriyor-hem-hayat-kurtariyor/ 

Bu sayfa en son 25.01.2021 tarihinde güncellenmiştir.

PAYLAŞ